Article

Insights
André Schroeder Araştırma Ödülleri ile, ITI her yıl dental araştırma ve geliştirme alanındaki olağanüstü çalışmaları için iki araştırma ekibini ödüllendirmektedir. Forum Implantologicum Dr. Stefan Bienz ile ödül kazanan çalışması “Sağlıklı ve deneysel mukozitis koşulları altında zirkonya ve titanyum dental implantlarda yumuşak doku morfolojileri arasındaki farkın klinik ve histolojik karşılaştırması —Randomize kontrollü klinik deneme” hakkında ve gelecekle ilgili planları hakkında konuştu.
Forum Implantologicum (FI): Şu ana kadar olan akademik kariyerinizi bize özetleyebilir misiniz?

Stefan Bienz (SB): Dental Tıp Master derecesiyle İsviçre Zürih Üniversitesi Dental Tıp Merkezi’nden 2011 yılında mezun oldu. Dr. Andreas Grimm, Dres Ueli Grunder ve David Schneider’in özel kliniklerinde 5 yıl tam zamanlı çalıştıktan sonra, Zürih Üniversitesi Rekonstrüktif Diş hekimliği Kliniği’nde 3 yıllık mezuniyet sonrası eğitimini tamamladı (2016-2018). Zürih Üniversitesi’nden Oral Implantoloji master derecesini almış bir rekonstrüktif diş hekimliği uzmanıdır. Şu anda Zürih Üniversitesi, Rekonstrüktif Diş hekimliği Kliniği’nde tam zamanlı Kıdemli Araştırma ve Eğitim Asistanı olarak görev yapmaktadır. Stefan Bienz 'in klinik çalışmaları sert ve yumuşak doku rejenerasyonunun tüm yönlerinin ele alındığı kompleks ve estetik vakaları, dental implantları ve rekonstrüktif diş hekimliğini kapsamaktadır. Bilimsel olarak sert ve yumuşak doku rejenerasyonuna odaklanmıştır.

 

FI: Araştırmaya ve özellikle implant diş hekimliği üzerine araştırmalara nasıl ilgi duymaya başladınız?

SB: Yukarıda da belirttiğim gibi, ben kendimi her zaman klinisyen olarak gördüm. Araştırma asistanı olarak ilk adımlarım, araştırmaya olan ilgimi arttırdı. O zamanlar, tecrübeli bir araştırma grubuna katıldığımın farkında değildim, bu benim şansımdı. Şimdi bu grubun bir parçası olmaktan çok mutluyum. Üniversite ortamında, sürekli öğreniyorsunuz ve bu hem motive edici hem de tatmin edici. Burada öğrenilecek çok şey var – araştırma yöntemleri, istatistik, yazım ve histoloji gibi. Yaklaşık iki yıl sonra bunun, hasta tedavisiyle birlikte, işimin muhteşem bir kısmı olduğunu anlamaya başladım. Bu süreç boyunca teknik kısımlardansa biyolojik kısımların daha çok ilgimi çektiğini fark ettim. Tabi ki klinik ve araştırmayı bir arada yürütmenin avantajları ve dezavantajları var. Ben bizim kurduğumuz düzende çok rahatım, her gün farklı ve birbirinden ilginç geçiyor.

FI: Ödülü kazanan çalışmanızın ana hatlarını bize özetler misiniz ve neden özellikle bu konuyu seçtiniz?

SB: Bu çalışma, hem sağlıklı hem de mukozitisli koşullarda titanyuma kıyasla zirkonyanın yumuşak dokularda farklı davranıp davranmadığı sorusunu yanıtlamayı hedefliyordu. Son yıllarda zirkonya implantlar çok ilgi çekti, ve mevcut bilgilerimiz kemik seviyesinde benzer ve yumuşak doku seviyesinde daha iyi performans gösterdiklerini gösteriyor. Bu nedenle, biz bu çalışmanın sonuçlarında yumuşak doku kısmını geçerli kabul ettik. Bu proje kemik seviyesi implantlar üzerine zirkonya ve titanyum dayanaklar ile de tamamlanabilirdi. Fakat farklı materyallerden yapılmış iki adet tek-parça implant kullanarak, mikro-aralık gibi önyargıları ortadan kaldırabildik ve tüm parçalarda benzer geometrilere sahip olduk. Bu projeye şimdi dönüp baktığımızda, araştırma grubumuz bu çalışmadan örneklem çalışma tasarımıyla ve projenin genel olarak kapsamıyla son derece gurur duymaktadır.

open_in_full
Resim 1: André Schroeder Araştırma Ödülü madalyonu
FI: Çalışmanızın ana bulguları nelerdir?

SB: Özetle ve daha büyük resime bakıldığında, titanyum ve zirkonya benzer davranışlar sergilemektedir. Aslında bu daha önce Abrahamsson ve Welander tarafından gösterilmişti, yani titanyum ve zirkonyanın yumuşak doku entegrasyonu bakımından altın, rezinler ve venerleme seramikleri gibi materyallerden daha iyi performans gösterdiği. Sağlıklı koşullarda sonuçlar benzerlik gösterirken, mukozitis varsa zirkonya implantlar çevresinde sondlama da daha az kanama ve daha az plak birikimi gözlendi. Bu çok net bir klinik sonuçtu. Histolojik olarak, çok net bir cevap bulamadık. Bu konuda daha fazla tartışma gerekmektedir. İlginç olanı, preklinik çalışmalarda belirtildiği gibi biyolojik genişlik veya birleşik epitel uzunluğu açısından hiçbir fark bulamadık. Hastalar arasında büyük farklılıklar vardı fakat iki tip implant arasında yoktu.

FI: Bu proje günlük uygulamalarda ne kadar geçerli ve bu bulguların implant diş hekimliği alanının da nasıl bir ilerleme yaratacağını düşünüyorsunuz?

SB: Bu çalışmayı dikkate aldığımızda, yumuşak doku seviyesinde, biyolojik açıdan benim materyal tercihim zirkonyadır. Mukozitisin görülme sıklığı görece olarak yüksektir. Bu nedenle, implantı olan bir hastanın bir zamanda mukozitis geliştirme olasılığı yüksektir. Bu özel durumda, zirkonya avantajlı olabilir. Fakat, işin teknik bir kısmı da var ve şu anda, seramik implantların veya titanyum implantlar üzerinde seramik dayanakların bazı kısıtlamaları bulunmaktadır. Bu demek oluyor ki günlük pratikte her hastada kullanılamazlar ve kullanılmamalıdırlar.

FI: André Schroeder Araştırma Ödülü sahibi olarak, implant diş hekimliği alanındaki araştırmalarda ITI gibi organizasyonların etkisini nasıl buluyorsunuz?

SB: Benim Zürih’te öğrendiğim, klinik olarak geçerliliği olan araştırma soruları sormamız gerektiğidir. İdealde, araştırma fikirlerimizin günlük uygulamalarda karşılaşılan klinik sorunlardan ortaya çıkması gerekir. Bu araştırma fikirlerinin bazıları aynı zamanda bazı materyal ve parça üretici firmalarının da ilgi alanındadır ve bu durumda endüstri tarafından maddi olarak desteklenirler. Diğerlerinde ve derneklerin sağladığı ödeneklere başvurma şansı olmayanlarda, bu araştırma sorularına değinilmemiş olur. Ek olarak, bu aynı zaman da çalışmayı daha bağımsız hale getiriyor. Bence bu en önemlisi. Tabi ki, başka birçok olumlu faktör de var, genç araştırmacılar için eğitim, tanıtım ve iletişim ağı gibi. André Schroeder Araştırma Ödülü ekibimizin sıkı çalışmasının bir mükafatıdır ve biz bu başarıdan son derece gurur duyuyoruz.

open_in_full
Resim 2: ITI Başkanı Charlotte Stilwell İtalya, Roma’da ITI Yıllık Konferansı’nda Stefan Bienz’e Klinik Araştırma alanında 2022 André Schroeder Araştırma Ödülü’nü veriyor
FI: Eğer mümkünse, bizimle bundan sonraki projelerinizi paylaşabilir misiniz, ve sizce implant diş hekimliği alanındaki "sıcak başlıklar" nelerdir?

SB: Yumuşak doku implant diş hekimliğinde önemli bir başlık haline geldi. Bu, bana göre, daha iyi bir klinik anlayış sağlamaya çalıştığımız iki alanla bağlantılıdır. Bu bir taraftan yedek materyallerin kullanımına odaklandığımız cerrahi yumuşak doku uyumunu kapsar. Diğer yandan protetik alanla da çıkış profili, materyaller, bağlantılar ve daha az girişim gerektiren yeni iş akışlarını kapsayacak şekilde yüksek derecede ilişkilidir.

André Schroeder Araştırma Ödülü Hakkında

Preklinik ve Klinik Araştırma alanında André Schroeder Araştırma Ödülleri her kazanan için 10,000 İsviçre Frangı olmak üzere yıllık olarak verilir. André Schroeder Araştırma Ödülü dental araştırma ve geliştirme alanında bağımsız araştırmacılara verilir. Amacı implant diş hekimliği, ağız dokuları rejenerasyonu ve ilgili alanlarda yeni bilimsel bulguları desteklemektir. Ödül, implant diş hekimliğinin öncülerinden ve çalışmalarını modern diş hekimliğine adamış, ITI Kurucu Başkanı Profesör André Schroeder (1918-2004) onuruna verilir. Daha fazla bilgi için www.iti.org/research/andre-schroeder-prize