Son beş yılda peri-implant hastalıkların tedavisinde çok az ilerleme kaydedilmiştir. Özellikle peri-implantitis tedavisi için öngörülebilirliği sağlayacak devrim niteliğinde bir yaklaşım ortaya çıkmamıştır. Bu süreçte, peri-implant kanamanın oldukça yaygın olduğunu, peri-implant hastalıkların periodontal hastalıklardan çok daha zor kontrol altına alındığını ve implant etrafındaki hijyenin dişler etrafındaki hijyenden daha fazla dikkate alınması gerektiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Ayrıca, implant destekli protezlerin protetik açıdan doğru bir şekilde planlandığında, peri-implant hastalık riskinin önemli ölçüde azaldığı açık hale gelmiştir.

Mevcut durumda, peri-implant hastalığı olan hastaları üç olası duruma göre tedavi ediyoruz:

1. Peri-implant mukozitisi olan hastalar, plak kontrolü için yeterli erişime sahipse, dişeti altında plak temizliği ve ağız hijyeni talimatlarının güçlendirilmesi için yönlendirilir. Keratinize mukoza eksikliği ve diş fırçalama sırasında rahatsızlık duyulması durumunda, hastalar genellikle keratinize yumuşak doku artırımına ihtiyaç duyar.
2. Peri-implantitisi bulunan hastalar plak kontrolü için yeterli erişime sahipse, peri-implant mukozitisi aynı şekilde tedavi edilir ve bunun yanı sıra flep açılıp temizlik yapılır. Kemik içi defekt mevcutsa, rekonstrüktif prosedürler sıklıkla kullanılır.
3. Peri-implantitisi bulunan hastalarda, sallanma, ilerlemiş radyografik kemik kaybı, zayıf estetik görünüm veya uygun plak kontrolüne erişimin olmadığı durumlar nedeniyle tedavi edilmesi mantıklı görülmeyen implantlar çıkarılır ve yeni bir implant yerleştirilir.

Özetle, son 5 yıl içinde öğrendik ki peri-implant hastalıkları yönetmenin en iyi yolu, uygun protez tasarımı, evde plak kontrolü için doğru erişim ve düzenli bakım programına dahil ederek önlemedir.